2 Mayıs 2012 Çarşamba

Nihat Özdemir Ortamı germeye devam ediyor.





Nihat Özdemir: Aysal hayal görmesin


Fenerbahçe Yönetimi, Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı kararlar, Aziz Yıldırım'ın yeniden adaylığı ve CAS Davası ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Fenerbahçe Kulübü Başkanvekili Nihat Özdemir, Galatasaray Kulübü Başkanı' Ünal Aysal'ın "Fenerbahçe şampiyon olsa bile Şampiyonlar Ligi'ne biz gideceğiz" açıklamasına cevap verdi. Özdemir, Aysal'ın açıklamalarına tepki göstererek, "Kendisi hayal görüyor. Aysal, play-off'un da Fenerbahçesiz oynanacağını sanıyordu. Allah'a şükürler olsun ki onlarla beraber oynuyoruz" dedi.

Fenerbahçe Yönetimi, Türkiye Futbol Federasyonu'nun aldığı kararlar, Aziz Yıldırım'ın yeniden adaylığı ve CAS Davası ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

İŞTE NİHAT ÖZDEMİR'İN AÇIKLAMALARI;

"HERKES BİRBİRİNİ SUÇLADI"
 "Hepinizin bildiği gibi Türk ftubolu olağanüstü bir dönemden geçmektedir. 3 Temmuz süreci olarak tanımladığımız ancak başlangıcı daha öncesine dayanan süreç, camiaları karşı karşıya getirmiş, taraftarları birbirine düşürmüş, futbolumuzu içinden çıkılması zor bir girdabın içinde bırakmıştır. Sözde temiz futbol olarak başlanan bu süreç, istenmeyen tribün olaylarına neden oldu, kulüpler suçlandı. İnanılmaz travmalar yaşandı. Taraftarlar, buldukları her ortamda, birbirlerine hakaret ettiler. Herkes birbirini suçladı, küfürler, kötü sözler, iftiralar havada uçuştu. Bu temiz futbol süreci daha ilk dokuz ayında, birbirinden nefret eden, birbirini dinlemeyen bir futbol kültürü yarattı. Karşısındakini dinleme sürece zaten açzdı, tümden yok oldu. En acısı okullarda küçücük çocuklar birbirlerine sen şikecisin, şikeci takım demeye başladı. Gelecek nesiller için nefretin tohumları atılmaya başlandı. Bundan sonra bu sürece nasıl toparlayacağımızı bilmiyoruz."

"TÜM BUNLARA DEĞDİ Mİ?"
 "Bunca yaşananlara, yaşatılanlara, düşmanlıklara, nefrete, ülkemizi küçük düşürecek hamlelere gerek var mıydı. Tüm bulara değdi mi? Temiz futbol için hepimiz ne gerekiyorsa yapmaya, üzerimize düşen katkıyı yapmaya hazırız. Şimdi 3 Temmuz'dan bu yana yaşadıklarımızı hep beraber hatırlayalım.

6 Temmuz'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bir web sitesinden açıklama yaparak 19 maçta şike yapıldığının delillendirildiğini açıkladı. Fenerbahçe odaklı olarak dosyanın gizliliği ihlal edildi. Haftalarca yayın yasağı getirilmedi. Getirildiğinde de iş işten geçmiştir. Savcılık da son derece zorlamayla çete suçu yaratarak dosyayı özel savcıya getirdi.

Hiç bir savunma almadan, bir rapor yazarak, bir kanaat oluşturmuştur. Dönemin TFF yönetimi de bu eksik rapor üzerinden medyayı ve kamuoyunu yönlendirmiştir. Bu eksik rapor üzerinden UEFA'ya sadece Fenerbahçe odaklı bir bilgilendirme yapılmıştır. Bize göre ülke futbolunun uluslararı ortamda zarar görmesine, hukuk cinayeti işleyenler neden olmuştur.

Tüm bunlar yaşanırken, medyanın bir kesimi, özel yetkili mahkemelerdeki dava hakkında bazıları hak hukuk tanımadan tavırlarını sürdürdüler. Bir iftira kampanyası başladı. Bugüne kadar türlü şekillerde devam etti."

"BİZLER TEMİZİZ"

Bir takım takipler – tespitler yapılsa neden suçüstü yapılmadı?
Operasyon neden tescilden sonra oldu?
19 maç iddianamede nasıl azaldı?
Neden bir an önce yayın yasağı gelmedi?
Emenike’nin görüntüleri nerede?
Fenerbahçe’nin çete ile ne ilgili olabilir?
Fenerbahçe ne yaptı?

Tüm bunlara rağmen şu sorular yanıtsız kaldı. Deliler toplanırken, neden  suçüstü yapılmadı. Operasyon neden ligler tescil edildikten sonra yapıldı. Toplumu ilgilendiren hassas konuda neden yayın yasağı getirilmedi. Emenike'nin para sayma görüntüleri nerede. Fenerbahçe'nin çete ile örgüt ile ne alakası olabilir. Bu sorular medyada yeterince irdelenmedi. Tatmin edici yanıtlar verilmedi.

Bu aşamada biz ne yaptık. Yapılan onca haksızlık ve hukuksuzluğa rağmen Türk adaletine güvendik. Zaman zaman yapılan saldırılara toplu bir basın açıklaması yaptık. Sürece ilişkin bilgilendirmede bulunduk. Az öz açıklama yaptık. Camiamızdan gelen yoğun eleştirileri göze aldık. Gerekmedikçe de konuşmadık. En önemlisi, bizler hiç bir resmi açıklamamızda, başkalyarına hiç bir zaman saldırmadık, hedef göstermedik. Hukuktan adaletten bahsettik. Ortamı germedik. Germeye çalışanlara engel olmaya çalıştık. Atıp tutanların, hunharca kesenlerin, nefeslerin kesileceği ana geldik. TFF'nin yetkili organları, dosya üzerinden ve savunmaları da alarak çalış malarını tamamlamak üzereler. Bizler temiziz. Ve suçsuzluğumuza da inanıyoruz. Adil bir yargılamanın bunu ortaya çıkaracağına bugüne kadar inandık.

"58. MADDEDE TAVRIMIZ DEĞİŞMEDİ"

 Basına yansıyan bilgilere göre, Etik Kurulu'nun raporu, bizim ilk günde savunduğumuz olayları teyit eder şekilde. Şike suçu oyuncular tarafından yerine getirilmediyse saha dışında da yoktur. Tabi bunu ilgili kurumlar verecektir. Biz yine verilecek kararı bekliyoruz."

"Bu noktada bir şeyi daha tekrarlamak istiyoruz, "58. maddenin değişmesi konusunda da ilk günden bu yana kulübümüzün tavrı aynıdır, değişiklik yoktur. Biz suçsuz olduğumuzu söyledik ve değiştirilmemesi gerektiğini söyledik. Sadece madde açısından suz ve cezanın dünya standartları açısından fazlka olduğunu söyledik. Tekrar söylüyorum, biz masumuz, biz geçen seneki maçlarımızı şike yaparak, karşı takımın maçlarını oynamamasından dolayı almadık. Bununla birlikte çıkar amaçlı, suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla karşı karşıya kalan başkan ve yönetici arkadaşlarımız yargılanmaktadırlar. Haksız suç örgütü yönetmek suçlamasıyla mahkeme karşısındaki yöneticilerimiz, suçsuzdur ve bu tarihteki yerini almıştır. Fenerbahçe hesaplarının hepsinin hukuka uygun olduğu ortaya çıkmıştır. Fenerbahçe tertemizdir ve hiç bir gayri ahlaki ünvanla yan yana konulamaz. Bizlere lütuf ve ayrıcalık olamaz.

Şimdi sıra sevgili başkan ve yönetici arkadaşlarımızın özgürlüklerine gelmiştir. Onlar ki Fenerbahçe değerlerine değer katmıştır: Onları silahlı suç örgütüne dahil etmek isteyenler, bir kişi dışında hepsinin tahliye edildiğini görmezlikten gelmektedir.

Kişiye özel yasalarddan kimler yararlanmıştır. Peşinen suçlu ilan edilirken şu anda futbol hayatılarına devam edenlere tanınan haklar neden başkanımıza ve yöneticilerimize tanınmamaktadır. Her dosyanın kadorlu gizli tanıklarının yalan ve tirajı komik beyanlarla türk sporuna hayatlarını adayan kişilere yapılanlar devamıdır. Başkan ve arkadaşlarımızın en kısa sürede aramıza katılıp Fenerbahçe için yapacaklarına kaldıkları yerinden devam etmeleridir."

CAS davası

"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak TFF ve UEFA'ya karşı , Şampiyonlar Ligi'nden men edilmemiz nedeniyle 1 Eylel 2011'de CAS'a dava açmıştık. Kulübümüzün savunma hakkı gözetilmeden, bu dava süresince kapalı kapılar ardında kalmış bir takım gerçeklere, bilgi belgelere ulaşmıştık.

Bu sorunun ortadan kaldırılması için geçtiğimiz hatfa geri çektik. Fenerbahçe olarak sergilediğimiz bu olgun davranışın hangi noktalara çekildiğini gördük. Kara propaganda yapan mihakların nasıl çalıştığını esefle takip ediyoruz. TFF'nin açıkladığı kararlar sonucunda,  artık futbolu yaralayacak her türlü davranışlardan kaçındık, kaçınacağız. Kulübümüzün ve ülkemizin menfaatlerini sonuna kadar yürüttüğümüzün sonuna kadar kimsenin şüphesi olmasın. Kulübümüz ve ülkemiz açısından hayırlı olmasanı istiyoruz"

Sadece 2020 adaylığı değil, başka unsurları da göz önüne alarak davayı çektik.

"ÖNÜMÜZDEKİ SEZON AVRUPA'YA GİDECEĞİZ"

Bir kişi çıkıp bir takımın böyle bir cezanın olmadığını açıklayamadı. Fenerbahçe'nin yerine Trabzonspor'un gitmesi konusunda kimsenin bir ülkede bir takım yerel federasyon kendini çektiği zaman sıradaki takım gider. Bir takım kendini çekseydi, UEFA'nın seçtiği takım gider. CAS Davası'yla ilgili bir çok bilgi kirliliği yaşandı. Bir tarih değişikliği yapılabilir. CAS davalarında Kısmet Erkiner'in de söylediği gibi avukatlar, tarihler değişir. Onlarca örneği vardır.

"Önümüzdeki sene için bir pazarlık yaptınız mı yapmadınız mı?" sorusu ile ilgili olarak, "İddialar ortaya atılıyor. Bir tanesi de Fenerbahçe'ye Avrupa'ya gitmesi konusunda garanti taahhüt verildiği yönündedir. Zaten geçen sene Fenerbahçe savunma yapılmadan cezalandırıldı. Avrupa'ya gitmeyeceğimize dair Avrupa'ya garanti taahhüt verilmemiştir."

EN BÜYÜK YARA EBEDİ DOSTUMUZ GALATASARAY'DAN GELMEKTEDİR

Fenerbahçe’nin aldığı en büyük yaraların başında ezeli rakibimiz ebedi dostumuz Galatasaray’dan gelmektedir. Ünal Aysal’ın talihsiz bir açıklaması olmuştur. Geçen sene bu olay Trabzonspor ile ilgili olarak oynandı. Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’ne gitmesinde TFF’nin yaptığı talihsiz bir karar neticesinde olmuştur. Bugün herkes biliyor ki Fenerbahçe’nin hakkı yendi.

AYSAL PLAY-OFF'U FENERBAHÇE'SİZ OYNANACAK SANDI

Ünal Aysal’ın açıklaması bizi derinden yaralamıştır. Ama kendisi play-off maçlarının da Fenerbahçe’siz oynanacağını zannediyordu. “Bu hayalleri görmekten vazgeçin”in altını çizdik. Bugün Allah’a şükürler olsun ki onlarla beraber oynuyoruz. O, kendi camiasına yaptığı hataların giderilmesi için yapılan açıklamalar yapıyor.

Fenerbahçe SK’nin mefaatleri T.C.’ninkilerden ayrılamaz. 2020, TFF- UEFA ilişkileri, bizim UEFA ile olan ilişkilerimizin hepsinin iyiye gitmesi bizim CAS’tan vazgeçme sebebimiz olmuştur. Umaram 2020 de Türkiye’de olacak.

0 yorum:

Yorum Gönder