26 Mayıs 2012 Cumartesi

Başrolde 19'luk milli tenisçi





Başrolde 19'luk milli tenisçi

'Ateşin Düştüğü Yer' adlı filmde töreye kurban edilmek istenen 'Ayşe'yi canlandıran 19 yaşındaki milli tenisçi Elifcan Ongurlar: Ben sekiz yaşından beri tenis oynuyorum. Film çekimleri nedeniyle antrenmanları biraz ihmal ettim. Tenisi çok özledim.

Geçen ay gösterime giren 'Ateşin Düştüğü Yer' filminde başrolde oynayan Elifcan Ongurlar; aynı zamanda bir milli tenisçi... Beykent Üniversitesi'ndeki oyunculuk eğitimine devam eden 19 yaşındaki Ongurlar, filmdeki rolü için 2 bin aday arasından seçildiğini söylüyor. Filmde töreye kurban edilmek istenen 'Ayşe' karakterini canlandıran genç oyuncu; filmde yer alma sürecini, hayallerini ve özel dünyasını, Yeni Aktüel'den Sebla Koçan'a anlattı:

HAYALİM OYUNCULUKTU

-10 yaşından beri oyuncu olmak istiyordum. Babam her zaman beni destekledi. Kendisi İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde dramaturg olduğu için, çocukluğumdan beri sanatın içindeyim. Annem emekli bankacı ama manevi desteği çok önemliydi benim için. Tek çocuğum... 16 yaşındayken gazetede bir ilan gördüm, İsmail Güneş vermişti: "Aradığım oyuncuyu bulamıyorum" yazıyordu. Birkaç fotoğrafımı gönderdim ve altı ay sonra yanıt geldi.

-Bana teklifte bulunduklarında hiç panik yapmadım. İlk olmasına rağmen, hiç heyecanlanmadım. 10 yıllık milli tenisçiyim, belki de onun getirdiği bir özgüven oldu, bilemiyorum. Zaten sette herkes çok yardımseverdi.

-Tenisi çok özlüyorum, o kadar yıldan sonra tamamen bırakamam. Sekiz yaşından beri oynuyorum. İzmir'den İstanbul'a gelmem ve filmin çekimleri, antrenmanlarımı biraz aksattı.

GENÇLİK DİZİSİ TARZIM DEĞİL 

-Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü'nde eğitim alıyorum. Eğer bu başrol olmasaydı, yine oyunculuk eğitimi alacaktım. Bundan sonra bana katkısı olacak rollerde oynamak istiyorum.

-Tiyatroyu seviyorum, mutlaka sahnede olmak istiyorum. Gençlik dizileri ya da komediler bana göre değil.

-Çağan Irmak'ı çok severim. Reha Erdem'in filmlerine de bayılıyorum. Oyuncu olarak ise Haluk Bilginer'i seviyorum. Bir röportajında "Futbola verilen değerin yarısı sanata verilse, büyük yol alırız" demişti. Benimsediğim bir sözüdür.

-Sekiz yaşından beri müziğin içindeyim, yine operacı babamdan ötürü. Klasik müzik dinlemekten çok keyif alıyorum. Evde pazar sabahları kahvaltılarımızı klasik müzik eşliğinde yapardık. Elton John, Sting ve The Beatles'ı çok seviyorum.


sabah.com.tr

0 yorum:

Yorum Gönder